TCK md 191 uyuşturucu kullanma suçunu düzenlemiştir. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak bu suçu ortaya çıkarmaktadır.
Uyuşturucu madde ticareti ile uyuşturucu madde kullanma, satın alma, kabul etme veya bulundurma suçu farklı iki suçtur. Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ile uyuşturucu madde ticareti açısından en önemli fark, yakalanan kişinin elindeki uyuşturucu maddenin miktarıdır. Sanığın kişisel ihtiyaç sınırını aşacak miktarda uyuşturucu madde bulundurmasında durumunda uyuşturucu madde ticareti suçu oluşmaktadır.
Bu suçtan dolayı şüpheli hakkında, özel şartlar aranmaksızın kamu davasının ertelenmesi kararı verilir. Şüpheli bu karar sonucunda en az bir yıl süreyle denetimli serbestlik koşullarından yararlanır. Sanık, erteleme süresi içinde kullanmak amacıyla tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, denetim süresinin ihlali sayılır bu durumda ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılması gerekmez.
Uyuşturucu madde kullanma suçu nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması durumudur. Bu denetim süresi içerisinde gerekli koşullar sağlandığında sanık hakkındaki hüküm hukuki bir sonuç doğurmayacağı bir uygulamadır.
Yargıtay TCK md.191’de kamu davasının açılmasının ertelenme süresi içinde sanığın tekrar aynı suçu işlemesi soruşturma ve kovuşturma yapılma nedeni olarak sayılmamasını hükmün açıklanmasının geri bırakılması için de geçerli olduğu görüşündedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması sürecinde sanık tekrar bu fiili işlerse kovuşturma şartı oluşmayacağından dava açılamaz.
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün açıklanması geri bırakılan sanık beş yıllık denetim süresi içerisinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği anlaşılmakla; TCK'nın 191/5 maddesi uyarınca bu eylemi sadece ihlal nedeni olup, ayrıca soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağından açılan kamu davasında kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmelidir.( Yargıtay 10. Ceza Dairesi E:2020/12201 K:2020/6677)