İnşaat Hukuku

İnsan nüfusunun artışına bağlı olarak inşaat sektörü gelişmiştir. Buna bağlı olarak inşaat sektöründe bir takım uyuşmazlıklar çıkmıştır.  Uyuşmazlıkların ortaya çıkması üzerine İnşaat Hukuku alanı oluşmuştur. 

İnşaat hukukunun temelini oluşturan eser ve satış sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu alan, bina, eklentileri ve yapım işlerini kapsamaktadır. Ayrıca gayrimenkul hukuku ile yakın ilişki içerisindedir. 

İnşaat hukukunun içeriğini, inşaat sözleşmeleri, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, ruhsat ve imar başvurusu, tapu tesis, tescil, iptal davaları açılması, müteahhitlik sözleşmeleri oluşturmaktadır.

Eser sözleşmesini, Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesi şu şekilde tanımlanmıştır. “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Müteahhit, eserin yapılmasını taahhüt eden, iş sahibi de bir bedel karşılığı esere sahip olacak kişidir. Eser sözleşmeleri şekle bağlı olmayan, rızai, ani edimli, tam olarak iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.

İnşaat sözleşmeleri eser (istisna) sözleşmesinin bir görünüm şeklidir. İnşaat sözleşmesi, iş yaptıran taraf ile belirli bir bedel karşılığında bu işi yapacak en az iki veya daha fazla taraf arasında, bahsedilen işin yapılması konusunda hazırlanan anlaşmadır. İnşaatı taşınır ve taşınmaz inşaat olarak ikiye ayırmak mümkündür. İnşaat sözleşmelerinin konusunu taşınmaz inşaat oluşturmaktadır.

Basit yapıların dışında tünel, köprü, baraj, metro, gökdelen, vs. yapımı ülke ekonomilerini etkileyecek düzeyde büyük projelerdir. Bu inşaatlar için yurt içi firmaları ile anlaşılabildiği gibi yurt dışı firmalarıyla da anlaşılabilir. Yurt dışı bağlantılı yapılan inşaat sözleşmelerinde FIDIC kuralları uygulanmaktadır. FIDIC inşaat alanda oluşturulmuş uluslararası bir tip sözleşmedir. FIDIC’te düzenlenen kuralların herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. Taraflar bu hükümleri aynen alarak sözleşmelerinde kullanabilecekleri gibi çeşitli değişiklikler yapabilirler. Herhangi bir uyuşmazlık anında ise belirledikleri hakemlere, kabul ettikleri ülkenin hukukuna ve en üst merci olarak da yüksek mahkemenin yorumuna başvurulur. Türk inşaat sektörünün FIDIC ile tanışması, Arap ülkelerinde yaptığı inşaat işleriyle olmuştur. 

İnşaat hukukunda ortaya çıkan uyuşmazlıklarda olayın özelliğine göre Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri ile diğer kanunlar da uygulanabilmektedir. 

Taraflar aralarında çıkan uyuşmazlıklarda tahkim yolunu da tercih edebilmektedir. Tahkim sözleşmesinin veya şartının geçerli olabilmesi için tarafların açıkça bunu belirtmesi gerekmektedir.

Eser sözleşmesi kapsamında arsa payı karşılığı yapım ilişkisinde mülkiyetin nakli ve satış vaadi yer aldığı için bu tür davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması zorunludur. Müteahhite karşı açılacak tazminat davaları davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Sözleşmenin ifa edileceği yani inşaatın yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir. Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ

İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ

İnşaat sözleşmesi, niteliği itibariyle tam iki tarafa borç yükleyen, ivazlı bir sözleşmedir. Sözleşmede arsa sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında müteahhit inşaat yapma borcu altına girer. Asli edimler inşa ve ücrettir. T...

DETAY
FIDIC

FIDIC

FIDIC 1913 yılında kurulmuş ve açılımı “Müşavir Mühendisler Uluslararası Federasyonu” olan kuruluştur. Federasyona her ülkeden tek bir kuruluş üye olabilmektedir ve günümüzde toplam 102 üye birlik bulunmaktadır. Türk Müşavir Mühendisler ve Mimar...

DETAY
Telefon Et
Mail At
content