10 İLDE OHAL İLANINA İLİŞKİN CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ 8 ŞUBAT 2023 TARİH 32098 SAYILI RESMİ GAZETE İLE YAYIMLANDI

Olağanüstü Hal

Olağanüstü hallerin neler olduğu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 119. maddesinde sayılmıştır.

Buna göre;

1-Savaş,

2-Savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi,

3-Seferberlik,

4-Ayaklanma,

5-Vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma,

6-Ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması,

7-Anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması,

8-Şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması,

9-Tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık,

10-Ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması halleri olağanüstü hal ilan edilebilecek hallerdir.

Bu hallerin biri tek başına meydana gelebileceği gibi birden fazla halin aynı anda gerçekleşmesi halinde de olağanüstü hal ilan edilebilir.

Olağanüstü hal, ülkenin bir ilinde ya da birden fazla ili kapsayan bölgesinde ya da ülkenin tamamında ilan edilebilir.

Olağanüstü hal ilan etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Anayasanın 119. maddesinin birinci fıkrasında olağanüstü hal ilan etmeye yetkili kişinin Cumhurbaşkanı olduğu belirtilmiştir.

Cumhurbaşkanı ilk olağanüstü hal ilanında en fazla 6 ay süre belirleyebilir. Yani Cumhurbaşkanı 6 aydan fazla ve tek seferde olağanüstü hal ilan edemez.

Cumhurbaşkanı olağanüstü hal ilan etmeye karar verdikten sonra bu kararı Resmi Gazete’de yayımlanır ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulur. Ancak burada önemli olan husus olağanüstü hal kararı verildiğinin aynı günü kararın Resmi Gazete’de yayımlanması ve yine aynı gün TBMM onayına sunulmuş olması gerektiğidir.

Cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilanı kararı üzerine TBMM derhal toplanır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilanı kararı üzerine aşağıda belirtilen kararları alabilir.

  1. Olağanüstü hal kararının süresini kısaltabilir,
  2. Olağanüstü hal kararının süresini uzatabilir,
  3. Olağanüstü hali kaldırabilir.

Yani Cumhurbaşkanı olağanüstü hal ilan etmiş ve bu Resmi Gazete’de yayımlanmış olsa bile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olağanüstü hali kaldırma yetkisi vardır.

TBMM tarafından da onaylanan olağanüstü hal ilanının süresinin dolması halinde ise Cumhurbaşkanı TBMM’den olağanüstü hal süresinin uzatılmasını talep edebilir. TBMM ise Cumhurbaşkanının uzatma talebi üzerine her defasında en fazla 4 ay olmak üzere olağanüstü hal süresini uzatılması talebini onaylayabilir.

Buradaki tek istisna savaş halidir. Savaş halinde dört aylık sürenin aranmayacağı Anayasanın 4. fıkrasının 2. cümlesinde belirtilmiştir.

Olağanüstü hal ilan edildiğinde vatandaşların yükümlülüklerinin neler olacağı ilgili kanun ile düzenlenmiştir.

Anayasanın 119. maddesinin 5.fıkrasında “Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nda yer alan düzenlemeler uygulanacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus 5. fıkrada Anayasanın 15. maddesine yapılan atıftır. Buna göre vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin nasıl sınırlanacağı hususunda Anayasanın 15. maddesinde belirtilen ilkelerin esas alınması gerektiği vurgulanmıştır.

Anayasanın 15. maddesinde ise olağanüstü hallerde, uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek şartıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının kısmen veya tamamen durdurulabileceği veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabileceği düzenlenmiştir.

15. maddenin 2. fıkrasında ise olağanüstü hallerde dahi –savaş hali istisna tutularak-;

-Kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamayacağı,

- Din, vicdan, düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlanamayacağı ve bunlardan dolayı suçlanamayacağı,

- Suç ve cezaların geçmişe yürütülemeyeceği,

- Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı belirtilmiştir.

Yani savaş hali dışındaki olağanüstü hallerde bir kişinin suçlu sayılabilmesi için mutlaka Mahkeme kararının bulunması gerektiği, işlendiği tarihte suç olmayan bir fiilden dolayı olağanüstü hal döneminde fiilin suç sayılması gerekçe gösterilerek sonradan ceza verilemeyeceği, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi bütünlüğüne dokunulamayacağı, kişilerin dinlerini, düşüncelerini ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacakları, açıkladıkları ya da açıklamadıkları gerekçesiyle suçlanamayacakları açıkça düzenlenmiştir.

Olağanüstü hal ilan edilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkararak yürütmeyle ilgili düzenlemeler yapabilir. Olağan dönemlerde cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak cumhurbaşkanlığı kararnameleri Anayasanın 104. Maddesinde yer alan sınırlara tabi iken olağanüstü hal ilan edildikten sonra çıkarılacak cumhurbaşkanlığı kararnameleri Anayasanın 104. maddesinin 17. fıkrasının 2. Cümlesinde sayılan sınırlamalara tabi değildir.

Bu durumda olağanüstü hal ilan edildikten sonra Cumhurbaşkanı cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkararak temel hakları, kişi hakları ve ödevlerini, siyasi haklar ve ödevleri düzenleyebilir.

Ancak olağanüstü hal ilan edilmiş olsa dahi Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.

Olağanüstü hal ilan edilen durumlarda çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yolu bulunmamaktadır.

Ayrıca Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen olağanüstü hal Resmi Gazetede yayımlanmakla yürürlüğe girer. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaya sunulmasının ardından geçecek süre içinde de yürürlükte kalır ve uygulanır.

Bilinmesi gereken bir diğer husus da olağanüstü hal ilanı süresince Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilecek Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin tümünün de Türkiye Büyük Millet Meclisi onayına sunulması gerektiğidir.

2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununda doğal afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması durumlarında olağanüstü hal ilan edilmesi ve usulleriyle olağanüstü hallerde uygulanacak hükümleri belirlemek amacıyla konulan hükümler yer alır.

Yani Olağanüstü Hal Kanununun uygulama alanı ;

  1. Doğal afet,
  2. Tehlikeli salgın hastalık,
  3. Ağır ekonomik bunalım hallerinde ilan edilen olağanüstü hallerdir.

Olağanüstü Hal Kanununun 5. maddesinde “Yükümlülükler” düzenlenmiştir.

Bu maddeye göre “Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebepleriyle olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda; felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafisi için ihtiyaç duyulan ve hemen sağlanamayan para ve her türlü taşınır ve taşınmaz mallar ve yapılması gereken işler; para, mal ve çalışma yükümlülüğü yoluyla sağlanır.”

Kanun koyucu devam eden 6. maddede “Para Yükümlülüğü”nü, 7. maddede “Mal Yükümlülüğü”nü, 8. maddede “Çalışma Yükümlülüğü”nü düzenlemiştir.

8. maddeye göre olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde bulunan 18 - 60 yaşları arasındaki bütün vatandaşlar, olağanüstü hal sebebiyle kendilerine verilecek işleri yapmakla yükümlüdür.

7. maddede ise yiyecek, giyecek, araç, gereç, ilaç ve tıbbi malzemeler gibi zaruri maddelerin olağanüstü hal bölgesi sınırları içinden sağlanamadığı hallerde , en yakın bölgelerden yükümlülük yolu ile sağlanacağı düzenlenmiştir.

9. maddede ise “Alınacak Tedbirler” başlığı altında olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde hangi tedbirlerin alınabileceği bentler halinde sayılmıştır.

 

Buna göre ;

- Olağanüstü hal ilan edilen bölgenin belirli yerlerinde yerleşimi yasaklanabilir, belirli yerleşim yerlerine girişler ve buralardan çıkışlar sınırlanabilir, belli yerleşim yerleri boşaltılabilir veya o bölgede yaşayanlar başka yerlere nakledilebilir.

- Olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde faaliyet gösteren resmi ve özel eğitim-öğretim kurumlarında öğrenime ara verilebilir. Kanun koyucu eğitim-öğretim okullarında herhangi bir ayrım yapmamış, her derecedeki eğitim-öğretim kurumunda eğitime ara verilebileceğini düzenlemiştir.

- Olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde öğrenci yurtları süreli veya süresiz olarak kapatılabilir.

- Olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde gazino, lokanta, birahane, meyhane, lokal, taverna, diskotek, bar, dansing, sinema, tiyatro ve benzeri eğlence yerleri ile kulüp ve sair oyun salonları, otel, motel, kamping, tatil köyü ve benzeri konaklama tesisleri ile ilgili denetim tedbiri alınabilir. Bu tesislerin açılma ve kapanma zamanları tayin edilebilir, sınırlanabilir, gerektiğinde kapatılabilir ve bu yerlerin kullanımının olağanüstü halin gereklerine göre yürütülmesi emredilebilir.

- Olağanüstü hal bölgesinde hizmetlerin yürütülmesi ile görevli polislerin yıllık izinleri sınırlanabilir veya kaldırılabilir.

-  Olağanüstü hal bölgesi sınırları içindeki haberleşme araç ve gereçlerinden yararlanılabilir ve gerektiğinde bu amaçla araç ve gereçlere el konulabilir.

- Olağanüstü hal bölgesinde tehlike arz eden binalar yıkılabilir. Eğer sağlığı tehdit ettiği tespit edilen taşınır ve taşınmaz mallar veya sağlığa zararlı gıda maddeleri ve mahsuller var ise bunlar imha edilebilir.

- Olağanüstü hal bölgesinde belli gıda maddelerinin , hayvan ve hayvan yemlerinin ve hayvan ürünlerinin bölgeden çıkarılması veya bölgeye sokulması kontrol edilebilir, sınırlanabilir veya gerekirse yasaklanabilir.

- Olağanüstü hal bölgesinde gerekli görülen zorunlu ihtiyaç maddelerinin dağıtımı düzenlenir.
              - Olağanüstü hal bölgesinde yaşayan halkın beslenmesi, temizlenmesi, aydınlanması ve ısınması için gereken gıda maddeleri ve eşyalar ile her türlü yakıtın, sağlığın korunması ile tedavide ve tıpta kullanılan ilaçların, kimyevi maddelerin, aletlerin ve diğer şeylerin, sanayi, inşaat, ulaşım ve tarımda kullanılan eşyaların ve maddelerin, kamu için gerekli olan diğer mal, araç, eşya ve her türlü maddelerin imal edilmesi, satılması, dağıtılması, depolanması ve ticareti konularında gerekli tedbirlerin alınması , gerekli olduğunda bu yerlere el konulması, kontrol edilmesi ve bu malları satmaktan kaçınan, malları saklayan, kaçıran , yüksek fiyatla satan , imal edilmesini durduran veya yavaşlatan kişiler hakkında şayet işyeri hayati önem taşımıyorsa işyerinin kapatılması kararı verilebilir.

- Olağanüstü hal ilan edilen bölgede kara, hava ve deniz trafik düzenine ilişkin tedbirler alınabilir, ulaştırma araçlarının bölgeye giriş ve çıkışları kayıt altına alınabilir veya yasaklanabilir.

 Olağanüstü hal ilan edilen bölgede koordinasyon, Cumhurbaşkanlığınca veya Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısı ya da bakanlıkça sağlanır.

Ayrıca olağanüstü hal ilan edilen bölgede Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu kurulur ve bu kurulda olağanüstü hal ilanına neden olan konu ile ilgili bulunan bakanlıkların temsilcileri yer alır.

 Olağanüstü hal süresince olağanüstü halin uygulanmasında ;

  • Eğer olağanüstü hal sadece bir ili kapsıyorsa İl Valisi,
  • Birden fazla ilde olağanüstü hal ilan edilmişse ve iller bir bölge valiliğine bağlı ise Bölge Valisi,
  • Birden fazla bölgede olağanüstü hal ilan edilmişse veya tüm yurtta olağanüstü hal ilan edilmişse koordine ve işbirliği Cumhurbaşkanlığınca sağlanmak üzere Bölge Valilikleri görevli ve yetkilidir.

Olağanüstü hal süresince gerekli işlemler bu kişiler tarafından yürütülür.

Bölge valileri , yükümlülüklerinin ve görevlerinin bir kısmını bölgeleri içinde bulunan illerdeki valilere devredebilirler.

Bölge valisi ve görevlendirilmeleri veya görevli olmaları halinde il valisi, adli ve askeri personel hariç olmak üzere bölgelerinde çalışan ve Devlet Memurları Kanunu kapsamına giren bütün personele bu Kanun uyarınca verilen görevleri yapmamaları veya savsaklamaları veya alınan tedbirlere uymamaları halinde, tabi oldukları disiplin mevzuatında bu fiillerin disiplin cezasını gerektirip gerektirmediğine bakılmaksızın, durumun ağırlığını dikkate alarak uyarma, kınama ve aylıktan kesme disiplin cezalarını doğrudan doğruya vermeye ve uygulamaya yetkilidir.

 

Telefon Et
Mail At
haber_detay