Sermaye piyasalarının istikrar ve güven içinde çalışması, ekonomik kamu düzeninin sağlanması ve korunması için önemlidir. Bu düzeni sağlamak için, sermaye piyasalarında faaliyette bulunan kişi ve kurumların sermaye piyasasının istikrar ve güvenilirliğine zarar verici davranışlarda bulunmalarını önlemek gerekmektedir. Bu nedenle Sermaye Piyasası Kurulu bu durumu engellemek için denetim yapma yetkisine ve bu ihlallerin ortaya çıkması sonucunda idari yaptırım uygulama yetkisine sahiptir. Ayrıca yapılan hukuka aykırılıklar SPKn’nda tanımlanan suçlardan birini oluşturuyorsa, SPK’nın bu suç sebebiyle suç duyurusunda bulunma, açılan davalara müdahil olma ve davaları takip etme yetkisi de bulunmaktadır.
Denetim, SPKn kapsamındaki tüm kurum ve kuruluş ile ilgili gerçek ve tüzel kişilerin SPKn ve ilgili diğer mevzuatın sermaye piyasasına ilişkin hükümleriyle ilgili yaptıkları işlemleri kapsar. Denetimle görevlendirilen kişi, ilgili gerçek ve tüzel kişilerden bilgi ve belgeleri istemeye, bunların tüm defter ve belgeleri ile elektronik ortamda tutulanlar dâhil tüm kayıtları istemeye, bilgi sistemlerini incelemeye, bunlara erişimin sağlanmasını istemeye ve bunların örneklerini almaya, işlem ve hesaplarını denetlemeye, ilgililerden yazılı ve sözlü bilgi almaya, gerekli tutanakları düzenlemeye yetkilidir. İlgililer, SPK denetim personellerinin taleplerini kanuni bir zorunluluk olarak yerine getirmekle yükümlüdürler. Kendilerinden bilgi istenilen kişiler, SPK ve diğer özel kanunlardaki gizlilik ve sır saklama yükümlülüklerini söyleyerek bilgi vermekten kaçınamazlar (SPKn md. 90/1).
SPK’nın Denetim Yetkisi Kapsamındaki Tedbirleri
SPK’ndan izin almaksızın halka arz ya da buna teşebbüs şeklinde fiiller ortaya çıktığında, SPK bu faaliyetlerin durdurulmasına veya önlenmesine yönelik olarak tedbirler alma yetkisine sahiptir. SPK’nın, bu yolla toplanan paralar ve satışı yapılacak sermaye piyasası araçları üzerine tedbir konulmasını talep etme yetkisi de bulunmaktadır. SPK’nın izinsiz halka arz sebebiyle tedbir ile toplanan paralara el koyması sonrası, bu paraların hak sahiplerine iadesi zorunludur.
İzinsiz halka arz yoluyla halktan para toplama faaliyeti sonucu paralar hak sahiplerine iade edilmezse ve aykırı faaliyetin sonuçları ortadan kaldırılmazsa, faaliyeti gerçekleştiren ortaklığın bir sona erme sebebi olabilmektedir.
SPK’ya tabi ihraççıların, ilgili mevzuata aykırı görülen durum ve işlemleri sebebiyle sermayenin veya mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açtığının SPK tarafından tespit edilirse, Kurul; TTK hükümleri saklı kalmak kaydıyla ilgililerden aykırılıkların giderilmesi için tedbir almasını ve gösterilen işlemleri yapmasını istemeye ve gerektiğinde durumu ilgili mercilere bildirmekle yetkilidir.
Durum ve işlemlerin hukuka aykırılığının Kurulca tespiti tarihinden itibaren üç ay ve durum ve işlemin olduğu tarihinden itibaren üç yıl içinde iptal davası ve beş yıl içinde butlan davası açmaya yetkilidir.
SPKn’nun 18. maddesinde, kayıtlı sermaye sistemi ve bu sistemde yönetim kurulunun kararlar alabileceği belirtilmiştir. Yönetim kurulunun SPKn’nun 18. maddesindeki esaslar çerçevesinde aldığı kararlar için, karara muhalif yönetim kurulu üyeleri ve hakları ihlal edilen pay sahipleri 30 gün içinde iptal davası açabilemektedir. Aynı yetkiyi SPKn’nun 93. maddede SPK’ya da tanımıştır.
SPK, SPKn 21. maddede belirtilen işlemlerde bulundukları tespit edilen halka açık ortaklıkların denetleme sonuçlarının Kurul tarafından belirlenecek şekilde ortaklara duyurulmasını istemeye, Kurulca belirlenen tutarın verilen süre içinde iadesi için dava açmaya yetkilidir. (SPKn md.94/1)
SPK, gerekli gördüğü hâllerde, halka açık ortaklıkların genel kurullarına, sadece gözlemlemek amacıyla gözlemciler gönderebilir. SPK tarafından bu amaçla görevlendirilen personelin sadece gözlem amaçlı genel kurula katılabilir herhangi bir oy hakkı yoktur.
SPKn’nun 96/2. maddesi uyarınca, Kurul, ilk olarak yönetici ve çalışanların lisanslarını geçici veya sürekli olarak iptal etme ve bir suç işlenmesi söz konusu ise anılan kişilerin imza yetkilerini ceza yargılaması sonuçlanıncaya kadar süreli olarak sınırlama veya kaldırma yetkisine sahiptir. Hukuka aykırılıkta veya gerçekleştirilen işlemlerde sorumluluğu mahkeme kararıyla tespit edilen yönetim kurulu üyelerini görevden almaya yetkilidir. Banka yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması yönünde işlem tesis edilmeden önce ise BDDK’nın görüşü alınır.
SPKn’nun 97/1. maddesi uyarınca faaliyetleri geçici olarak durdurulan sermaye piyasası kurumlarının malvarlıkları da geçici durdurma kararı verildiği tarihten tekrar faaliyete geçme izni verildiği tarihe kadar herhangi bir işlem yapılamaz. Bir takip nedeni ile kesilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlemez. Sermaye piyasası kurumlarının gerek faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunun gerekse mali yapılarının sağlamlığının sağlanması konularında SPK her türlü tedbiri alma yetkisi tanınmıştır.
İzinsiz sermaye piyasası faaliyeti gerçekleştirdiğini tespit eden Kurul, söz konusu faaliyetin durdurulması için gerekli her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. İzinsiz sermaye piyasası faaliyet ve işlemlerinin doğurduğu sonuçların ortadan kaldırılması ve sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine iadesi için tespit tarihlerinden itibaren bir yıl ve her hâlde beş yıl içinde dava açabilmektedir.
Sermaye piyasasında izinsiz olarak işlem yapanların tespitinde, sorumlular hakkında cezai kovuşturma yapılabilmekte, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, sorumluların ilgili ilan ve reklamları durdurulabilir. Kurulun talebi üzerine bunların işyerleri geçici olarak kapatılabilir (SPKn md. 100/1).
Kurul denetim elemanlarınca yapılan incelemeler neticesinde bilgi suistimali ve piyasa dolandırıcılığı suçlarının işlendiğine ilişkin makul şüphe bulunan kişilerle ilgili piyasanın etkin ve sağlıklı işleyişini sağlamak için her türlü tedbiri almaya ve bu tedbirlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir (SPKn md. 101/1).
SPK Kararı: Creditwest Faktoring A.Ş. (CRDFA) pay piyasasında 16.12.2019-03.01.2020 tarihleri arasında meydana gelen fiyat ve miktar hareketleri sonucunda, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn)’nun 1 inci maddesi çerçevesinde yatırımcıların hak ve yararlarının korunmasını için;
SPKn’nun 101/1 maddesi ile V-101.1 sayılı Bilgi Suistimali ve Piyasa Dolandırıcılığı İncelemelerinde Uygulanacak Tedbirler Tebliği’nin 18’inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında; 08.01.2020 tarihli işlemlerden başlamak üzere 6 ay süre yatırım kuruluşlarının müşterilerinden …. pay piyasasında internetten emir kabul etmelerinin yasaklanmasına,
6362 sayılı SPKn'nun 101/1 maddesi ve V-101.1 sayılı Bilgi Suistimali ve Piyasa Dolandırıcılığı İncelemelerinde Uygulanacak Tedbirler Tebliği'nin 5/1 ve 6/1 maddelerince; … şahıslar hakkında 08.01.2020 tarihli işlemlerden başlayarak borsalarda 6 ay süreyle geçici işlem yasağı uygulanmasına karar verilmiştir. (SPK Bülteni 2020/3 07/01/2020)
İdari Para Cezası Verilmesi Gerektiren Fiiller
Genel Hükümler
Sermaye piyasalarının sağlıklı bir şekilde işlemesi, kurumların ve şahısların güvenli ve istikrarlı bir ortamda faaliyet göstermelerini sağlamak amacıyla SPK tarafından uygulanan yaptırımlardan birisi idari para cezası vermektir.
Sermaye Piyasası Kanunu’nda, hangi durumlarda SPK tarafından idari para cezası uygulanacağı “İdari Para Cezası Gerektiren Fiiller” bölümünde düzenlenmiştir.
Belirlenen şartlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara uymayan kişilere Kurul tarafından idari para cezası, tüzel kişilere asgari miktardan az olmamak üzere idari para cezası verileceği düzenlenmiştir. Aynı zamanda SPK’nın SPKn ve tebliğler kapsamında belirlenen standart ve formlar ile genel ve özel nitelikteki kararlarına aykırılık hallerini de idari yaptırıma tabi tutmuştur.
Danıştay Kararı: 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin yıl sonu finansal tablolarının hazırlanarak kamuya açıklandığı 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında şirketin yönetim kurulunda yer alan ve Kurul'un düzenlemelerine aykırılıklar içeren söz konusu finansal tabloların kabulüne dair yönetim kurulu kararlarında imzası bulunan davacı hakkında, lehine olan 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 103. ve 105. maddeleri dikkate alınarak, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47/A maddesi ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 103. ve 105. maddeleri uyarınca, son ihlâlin gerçekleştiği 2012 yılı için Kurul tarafından belirlenen asgari idarî para cezası tutarı esas alınarak idarî para cezası uygulanmasına karar verilmesi üzerine açılan iptal davasında şirketin finansal tablolarının usulüne uygun olarak hazırlanmadığı, şirketin yönetim kurulu üyesi olarak söz konusu ihlâller nedeniyle sorumluluğu bulunan davacı hakkında idarî para cezası uygulanmasına karar verilmiştir (Danıştay 13. Daire Başkanlığı, E:2015/2161 K:2020/3448).
Gerçek kişilerin idari para cezası sorumluluğu, iki durumda oluşmaktadır. Bunlardan ilki, yükümlülüğe aykırılığı doğuran olayda, bir tüzel kişinin ya organı ya da temsilcisi sıfatıyla hareket ettiğinden veya böyle bir sıfatı olmasa bile o tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenmesinden ve üstlendiği bu görevi gereği gibi yerine getirmemesinden kaynaklanmaktadır. SPKn böyle bir durumda gerçek kişinin yanında tüzel kişiye de ceza verileceğinden bahsetmiştir. Ancak, aykırılık tüzel kişinin zararına da bir sonuç doğurmamışsa tüzel kişiye ceza verilmez. Gerçek kişilerin idari para cezası sorumluluğunun diğer bir hali ise, gerçek kişinin, bir tüzel kişi altında üstlenilen görev ile ilgisiz, düzenlemenin ve yükümlülüğün doğrudan tarafı olmasıdır.
Özel Düzenlemeler
Pay Alım Teklifi Zorunluluğunun Yerine Getirilmemesi
Halka açık ortaklıklarda yönetim kontrolünü sağlayan payların veya oy haklarının iktisap edilmesi hâlinde bunların kamuya açıklandığı tarihte pay sahibi olan diğer ortakların paylarını satın almak üzere teklif yapılmasına çağrı yükümlülüğü denilmektedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi için bazı yaptırımlar söz konusudur. Bu yaptırımlardan biri idari para cezasıdır. Pay alım teklifi zorunluluğunu yerine getirmeyen gerçek ve tüzel kişiler hakkında idari para cezası verilebilecektir (SPKn md. 103/3).
Yöneticilerin Elde Ettikleri Kazancı İhraçcıya Vermemeleri
Henüz kamuya açıklanmamış bilgilere içsel bilgiler denmektedir. İçsel bilgi “Yöneticilerin net alım satım kazançlarını ihraçcılara ödemeleri hakkında tebliğ (VI-103.1)” ile açıklanmıştır. Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyecek nitelikteki henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kullanarak işlem yapmak, SPKn’nun 106. maddesi uyarınca bilgi suistimali suçunu oluşturmaktadır. Bu bilginin kullanılarak bilgi suistimali suçunun işlenmediği durumlarda, ihraççıların yöneticileri, herhangi bir altı aylık dönem içerisinde ilgili sermaye piyasası araçlarında gerçekleştirdikleri işlemlerden kazanç elde etmeleri durumunda, elde ettikleri net kazancı elde edilmesinden itibaren 30 gün içerisinde ödemeyi ihraççılara yapması gerekmektedir. İçsel bilginin bilgi suistimali suçuna dönüştüğü durumlarda ise, bilgi suistimali suçundan dolayı ceza verilmesi gerektiğinden idari para cezasına hükmedilmez.
İçsel bilgiye konumları gereği daha erken ve kolay ulaşabilen yöneticiler ile bu bilgilere kamuya açıklandıktan sonra ulaşabilen yatırımcılar arasındaki fırsat eşitsizliğinin engellenmesi için bu düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, SPKn‟nun 103/4. maddesinde, SPK tarafından belirlenen zaman dilimi içinde ilgili sermaye piyasası araçlarının alım satımından kazanç elde eden ihraçcıların yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri elde ettikleri net kazancı ihraçcıya vermekle yükümlü oldukları düzenlenmiştir.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin Verdiği Kararlara Üyelerin Uymaması
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği bir meslek kuruluşu olduğundan, üyelerinin Birlikçe alınacak kararlara ve Birlik Statüsüne uymak zorundadırlar. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması karşılığında uygulanacak yaptırım SPKn‟nın 103/5. maddesinde düzenlenmiştir.
Burada idari para cezası yaptırımı uygulayacak olan kurum Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’dir.
Örtülü Kazanç Aktarımının Yapılması
SPK’nun 21. maddesinde örtülü kazanç aktarımı yasağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, örtülü kazanç yasağının ihlali ile ilgili SPK’nun 94. ve 110. maddeleri ile diğer ilgili mevzuatta öngörülen hukuki, cezai ve idari yaptırımların saklı olduğu belirtilmiştir.
Örtülü kazanç aktarımının halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları ortaklıklarının, basiretli ve dürüst bir tacir olarak kârlarını ya da malvarlıklarını korumak veya artırmak için yapmaları beklenen faaliyetleri yapmamaları ve ilişkili oldukları gerçek veya tüzel kişilerin kârlarının ya da malvarlıklarının artmasının sağlanması şeklinde gerçekleşmesi söz konusu olmalıdır.
Danıştay Kararı: Sadece alım ve satım bedeli arasındaki farka dayanılarak örtülü kazanç aktarımının gerçekleştirildiği sonucuna varılamayacağı, dolayısıyla tüm bu işlemler neticesinde davacının Holding malvarlığında 64.405.452-TL tutarında bir azalmanın meydana getirilmesi suretiyle menfaat elde ettiğinden bahsedilemeyeceği, kazanç aktarımının Sermaye Piyasası Kurulu'nca tespiti hâlinde, … Kurul'un, 21 md belirtilen işlemlerde bulundukları tespit edilen ….ve bunların bağlı ortaklıkları ile iştiraklerinden denetleme sonuçlarının Kurul tarafından belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde ortaklara duyurulmasını istemeye, …, Sermaye Piyasası Kanunu ile, örtülü kazanç aktarımının tespiti hâlinde bu işlemlere taraf olan ve bu işlemler neticesi menfaat elde eden kişilerden, elde edilen menfaatin ne şekilde takip ve tahsil edileceği hususunda usul ve esasların belirlenmesi ile bunlarla ilgili genel veya özel kararların alınması konularında Sermaye Piyasası Kurulu'na bir kısım görev ve yetkilerin verildiği, alınan bu kararlara karşı bir onay veya izin müessesesi getirilmediğinden, kararın tesisi ile muhatabın bu karara karşı uyma yükümlülüğü doğmuş olup bu yükümlülüğe uyulmaması hâlinde Kanun'un 103/1 maddesi gereğince, söz konusu kişilere idarî para cezası verilmesi gerektiği, bu itibarla, işbu davada, davacı tarafından kazanç aktarımı yapıldığına ilişkin yeterli bilgi belge bulunmadığı tespit edildiğinden, "64.405.452-TL'nin, tahsisli sermaye artırımı işleminin gerçekleştiği 13/12/2012 tarihinden itibaren işletilecek kanuni faizi ile birlikte Holding'e ödemesi hususunda davacının uyarılmasına" ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak işlemin iptaline karar verilmiştir.( 13.Daire Başkanlığı E:2018/2292, K:2019/592)
Piyasa Bozucu Eylemler
SPKn’nun 104. maddesinde piyasa bozucu nitelikte eylemlerden bahsedilmiştir. Piyasa bozucu eylem ve işlemlerin neler olduğunu belirlemek SPK’ya bırakılmıştır. SPK VI-104.1 sayılı Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği çıkarmıştır. Bu kapsamda Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği’nin 4 ile 7. maddeleri arasında piyasa bozucu eylem ve işlem türlerinin neler olduğu bahsedilmiştir.
İçsel bilgi veya sürekli bilgilere ilişkin piyasa bozucu eylemler
VI-104.1 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre, kamuya gerekli açıklamalar yapılmadan önce içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin bu bilgilerin gizliliğini korumaları gerekmektedir.
Tebliğin 4/2. maddesi uyarınca, içsel bilgi veya sürekli bilgileri, kamuya açıklanmadan önce bu bilgilere sahip olan kişilerden veya bu kişilerden bilgi alan kişilerce doğrudan işlem yapılması durumunda;
İçsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin bu bilgileri başka kişilere vermeleri
İçsel bilgi veya sürekli bilgileri bu bilgilere sahip olan kişilerden doğrudan ya da dolaylı olarak alan kişilerin ilgili sermaye piyasasında işlem yapması piyasa bozucu eylem olarak adlandırılmıştır.
İhraççılar tarafından düzenlenen finansal tablo ve raporlar ile bağımsız denetim raporlarının kamuya duyurulmasına kadar geçen sürede, içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin veya bu kişilerin yakınlarının ilgili sermaye piyasası araçlarında işlem yapmaları piyasa bozucu eylem oluşturmaktadır (VI-104.1 sayılı Tebliğ md. 4/3).
SPK Kararı: Denge Yatırım Holding A.Ş. (DENGE) pay piyasasında gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda, 31.12.2016 tarihli mali tabloların kamuya duyurulmasına ilişkin işlem yapılamayacak dönemde içsel veya sürekli bilgi sahipleriyle ilgili kişilerce işlem gerçekleştirilmesi nedeniyle VI-104.1 Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği’nin 4’üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince E.K’ye 27 047 TL idari para cezası verilmiştir. (SPK Bülteni 2020/41 02/07/2020)
Emir veya işlemlere ilişkin piyasa bozucu eylemler
VI-104.1 sayılı Tebliğ md.5 emir veya işlemlere ilişkin piyasa bozucu eylemleri düzenlemiştir. Borsa'da fiyatı etkileyen, yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran veya yatırımcıların adil ve dürüst işlem yapmalarını engelleyecek nitelikte alım veya satım yapılması, emir verilmesi ve ilgili kanun maddesinde sayılan diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi emir veya piyasa bozucu eylemler olarak tanımlanmıştır. Piyasa bozucu eylemlerden bahsedebilmek için gerçekleştirilen eylemlerin suça konu olmaması gerekmektedir.
SPK Kararı: Menderes Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. (MNDRS) pay piyasasında 07.01.2020 – 20.01.2020 döneminde gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda MNDRS pay piyasasının arz ve talebi ile fiyatı hakkında yanıltıcı izlenim uyandırmak nedeniyle VI-104.1 Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği'nin 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (f) bentler gereğince H.A.G’ye 11.333.698,28 TL idari para cezası verilmiştir. (SPK Bülteni 2020/70 12/11/2020)
İletişim veya haberleşme yoluyla işlenen piyasa bozucu eylemler
Sermaye piyasası araçlarının fiyatları, değerleri etkileyebilecek özellikte veya bunlara etki edebilecek piyasa göstergelerine ilişkin olarak, yanlış veya yanıltıcı bilgi verilmesi, sermaye piyasası aracında her türlü emir verilmesi, işlem yapılması durumunda piyasa bozucu eylem olarak kabul edilmektedir.
Sermaye piyasası araçları hakkında kitle iletişim araçları kullanarak yorum veya tavsiyede bulunduktan sonra, yorum veya tavsiyesini değiştirinceye kadar veya her halükarda 5 iş günü içerisinde, yorum veya tavsiyede bulunması bu şekilde değerlendirilir.
SPK Kararı: Net Holding A.Ş. pay piyasasında 22.05.2020-05.06.2020 döneminde gerçekleştirilen işlemler ile …., @kahraman_harun” ….üzerinden NTHOL payına ilişkin olarak … alım tavsiyesi verdikten hemen sonra mülkiyetinde bulunan NTHOL paylarını satması VI-104.1 Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği'nin 6’ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince piyasa bozucu eylem olarak görülmüş ve idari para cezası verilmiştir.(SPK Bülteni 2020/61 30/09/2020)
Diğer piyasa bozucu eylemler
VI-104.1 sayılı Tebliğ’in 7. maddesi diğer piyasa bozucu eylemleri düzenlemektedir. Sermaye piyasası araçlarının fiyatını veya değerini etkileyebilecek büyüklükteki emirlerin ilgili borsaya ve teşkilatlanmış diğer piyasalara iletilmesinden önce, emre konu olan sermaye piyasası aracında veya bu araçla ilgili diğer sermaye piyasası araçlarında emir verilmesi, verilen emrin değiştirilmesi, iptal edilmesi veya söz konusu emirlere ilişkin bilgilerin üçüncü şahıslara aktarılması piyasa bozucu eylemdir. Noter tarafından düzenlenmiş bir vekaletname ile yetkilendirme olmaksızın borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda;
a) Bir başkasının hesabını kullanmak şeklinde işlem yapmak veya hesap hareketi gerçekleştirmek,
b) Bir başkasına hesabını kullandırmak suretiyle işlem yapılması veya hesap hareketi gerçekleştirilmesine imkan sağlamak
piyasa bozucu eylemdir. Kurul İlke Kararlarına aykırı hareket edilmesi piyasa bozucu eylem niteliğindedir. Kurulca haklarında işlem yapma yasağı kararı alınmış şahısların yapması piyasa bozucu eylemdir.
SPK Kararı: Menderes Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. … 07.01.2020 – 20.01.2020 döneminde gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak yapılan incelemede, ....., noter marifetiyle düzenlenmiş bir vekaletname ile yetkilendirme olmaksızın bir başkasının hesabını kullanmak suretiyle işlem yapması VI-104.1 Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği'nin 7’nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince idari para cezası verilmiştir.(SPK Bülteni 2020/70 12/11/2020)
İdari para cezası uygulanmadan önce ilgililerin bilgilendirilmesi, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında savunma hakkını kullanabilmesi gereklidir. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde savunma verilmemesi hâlinde, savunma hakkından feragat edildiği kabul edilir. (SPKn md.105)
SERMAYE PİYASASI KURULU’NUN İDARİ YAPTIRIMLARINA KARŞI YARGI YOLU
SPKn md.105/4 SPK tarafından verilen idari para cezalarına karşın idari yargı yolunun açık olduğunu hükme bağlamıştır. Kurul kararlarına karşı açılacak idari nitelikte davalar idare mahkemelerinde görülür. SPK tarafından uygulanan idari yaptırımlara karşı iptal davası açılabileceği gibi, ilgili idari işlemin uygulanmasından dolayı zararın doğması halinde tam yargı davasının da açılması mümkündür. İdare mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara karşı yargı yolu açıktır.
İptal Davaları
SPK karalarına karşı açılacak idari davalar idare mahkemelerinde görülür. Ülke genelinde uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılan davalar ise ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülür.
SPK’nın uyguladığı ülke genelinde olmayan yaptırımlara karşı açılacak iptal davaları, genel yetki kurallarınca, İstanbul İdare Mahkemesi’nde açılacaktır. Ülke genelinde uygulanacak bir düzenleyici işlem dava edildiğinde, görevli ve yetkili mahkeme Danıştay Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılacaktır.
SPKn’nda SPK’nın işlemlerine karşı açılacak davalarda ayrı bir süre öngörülmemiştir. Dolayısıyla SPK tarafından verilen idari yaptırım kararlarına karşı altmış gün içerisinde idare mahkemelerinde iptal davası açılabilmesi mümkündür.
SPK’nın tahsis ettiği idari yaptırım yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden incelenmekte ve idari işlem bu unsurlardan biri açısından hukuka aykırı ise işlemin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Yetki Unsuru
SPK’nın uyguladığı idari yaptırımların yetki unsuru bakımından incelenmesinde, yer yönünden yetkili olma, kişi yönünden yetkili olma, zaman yönünden yetkili olma ve konu yönünden yetkili olma koşulları aranmaktadır.
SPK, bir bağımsız idari otorite olarak sermaye piyasasını düzenleme ve denetleme görevini tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde kullandığından yer yönünden yetki problemi ile karşılaşılmamaktadır.
SPK’nın yetkisiz organları tarafından tesis edilen işlemler, kişi yönünden yetkisizlik sebebiyle hukuka aykırı olmakta ve iptal edilmektedir. Danıştay, “ gayrimenkul değerleme şirketleri listesinden çıkarılması ve hakkında idari para cezası uygulanması talebiyle yapılan başvurunun, Sermaye Piyasası Kurulu’na sevk edilerek başvuruya ilişkin Kurul’ca bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda karar verme yetkisi bulunmayan Daire Başkanı’nca tesis edilen işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır” gerekçesiyle idare mahkemesinin kararını bozmuştur (Danıştay 13. Dairesi E: 2011/4466, K: 2015/448).
SPK tarafından uygulanan idari yaptırımlarda zaman yönünden Kurul’un yetkili olup olmadığına dikkat edilmelidir. Sermaye piyasalarının koşullara uygun bir şekilde hızlı gelişmesi sebebiyle sık sık mevzuat değişiklikleri gündeme gelmektedir. Zaman bakımından yetki sorunu da bu mevzuat değişiklikleri sırasında uygulanan idari yaptırımlar bakımından ortaya çıkmaktadır. Danıştay 13. Daire Başkanlığı “hesapların sahipleri hakkında Tebliğ'in 6. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl süreyle borsalarda geçici işlem yapma yasağı kararının alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, her ne kadar "idarî tedbir" niteliğinde işlem tesis edildiği belirtilse de, dava konusu işlemin "idarî yaptırım" mahiyeti taşıdığı dikkate alındığında, 21/01/2014 tarih ve 28889 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandıktan üç ay sonra yürürlüğe giren Tebliğ'in ve bu Tebliğ'de öngörülen "idarî tedbirlere" ilişkin kuralların, davacının 2013 yılında işlediği eylemler sebebiyle geçmişe etkili olarak uygulanması suretiyle hukukî güvenlik ilkesine aykırı şekilde tesis edilen davada Kurul kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.” kararı vermiştir. ( E:2020/84 K:2020/3021)
SPK’nın da hangi konularda idari para cezası uygulayacağı SPKn’nda açıkça belirtilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu’nca işlem yapılmasına olanak veren bir düzenlemenin olmadığı durumlarda Kurul’un tesis ettiği işlemin iptaline karar verilmektedir. Danıştay 13. Daire Başkanlığı “ancak ne Kanun'da ne de Kanun uyarınca çıkarılmış ikincil düzenlemelerde devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara; üyelik, mensubiyet veya iltisaklı olma fiilinin lisans iptalini gerektirir bir fiil olduğu yönünde herhangi bir düzenleme bulunmadığı ve davacının söz konusu eyleminin Kurul tarafından çıkarılmış bulunan hangi düzenlemeye aykırı olduğunun ortaya konamadığı, bu durumda, Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara; üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı olduğu yahut bunlarla irtibatı olduğu tespiti yapılanların, belirtilen ilkelerden hareketle mevzuatta herhangi bir düzenleme yapılmaksızın gayrimenkul değerleme lisanslarının iptal edilemeyeceği, bunun hiçbir idarenin mevzuatla verilmemiş bir yetkiyi kullanamamasının gereği olduğu sonucuna varıldığından konu bakımından gayrimenkul değerleme lisansının iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk yoktur ”kararı vermiştir. (E :2020/2278, K :2020/2283)
Şekil Unsuru
SPK’nın işlemleri kolektif işlemdir. SPKn’nun 123/3 maddesi uyarınca Kurul şeklinde karar alınmaktadır. Bu şekilde karar alınmaması şekil unsuruna aykırı olacaktır.
SPKn’nun 105/1. maddesinde idari para cezalarının uygulanmasından önce ilgilinin savunmasının alınacağı düzenlenmiştir. Savunma alınmadan işlem uygulanması şekil unsuru bakımından sakattır. SPK tarafından verilen kararların gerekçeli olması gerekmektedir.
Sebep Unsuru
SPK’yı idari işlemi yapmaya yönlendiren etken olması gerekmektedir. Sebebin hukuken geçerli olmaması, idari işlemi sebep unsuru nedeniyle hukuka aykırı olmaktadır.
Bazı durumlarda bir işlemin sebebini kendisinden önce yapılmış olan başka bir işlem oluşturabilir. Bu durumda, dayanak alınan ilk işlemin hukuka aykırı olması, ikinci işlemin de hukuka aykırı olması demektir.
Konu Unsuru
İdari işlemlerin geçerli olabilmesi için konularının fiilen ve hukuken meşru olması gerekmektedir. SPK tarafından verilen yaptırım, Kanunda o fiil için öngörülen yaptırım olmalıdır. Danıştay 13. Daire Başkanlığı “yaptırıma konu teşkil eden fiil ihlâl konusu olmaktan çıkarıldığından, davacı şirkete... paylarının satışı öncesinde pay satış bilgi formu düzenlemediğinden bahisle verilen idarî para cezasının hukukî dayanağı kalmamıştır.
Bu itibarla, hukukî dayanağı kalmadığı anlaşılan dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır” kararını vermiştir. (E :2017/2076, K :2019/3297)
Amaç Unsuru
SPK tarafından uygulanan idari yaptırımlarda yatırımcıların korunması ve sektörde hukuka aykırı faaliyetlerde bulunulmasının engellenmesi amaçlanmıştır. SPK, SPKn’nun 1. maddesinde yer alan amaçlar doğrultusunda işlemler yapmak zorundadır. SPK’nın kararlarının denetiminde de bu amaçlar göz önüne alınmaktadır. Bu sebeple, idari yargı mahkemeleri SPKn’nun 1. maddesinde yer alan amaçları göz önüne alarak denetleme yapmaktadır.
Tam Yargı Davaları
SPK’nın hizmet kusuruna dayanan tam yargı davaları bulunmaktadır. İdari yaptırımlardan dolayı açılan tam yargı davalarına az rastlanılmaktadır.