MİLLETLERARASI MAL SATIM SÖZLEŞMELERİ HAKKINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SÖZLEŞMESİ (CISG) KAPSAMINDA SORUMLULUKTAN KURTULMA

“Milletlerarası Mal Satım Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (CISG)”, milletlerarası mal satımlarına uygulanacak kuralların tek bir kaynakta toplanmasını amaçlamaktadır. CISG,  milletlerarası mal satımlarına ilişkin kurallar ve düzenlemeler içermektedir. Milletlerarası Mal Satım Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin uygulamadaki adı Viyana Sözleşmesi’dir.

CISG sisteminde kusursuz sorumluluk esas alınmıştır. Ancak bir takım düzenlemelerle tarafların sorumluluktan kurtulabileceğini düzenlemiştir. CISG madde 79-80 “Sorumluluktan Kurtulma” başlığı taşımaktadır. 

CISG md. 79/1’e göre taraflardan biri, ifa görevini kendi denetimi dışında kalan ve sözleşmenin kurulması esnasında öngörülemeyen bir engelden yerine getiremediğini ve bu engelin, sözleşmenin kurulması anında hesaba kattığını veya bu engelden ve sonuçlarından kaçınmasının kendisinden makul olarak beklenemeyeceğini ispatlaması durumunda sorumlu tutulmayacağı düzenlenmektedir. CISG’de yer alan bu düzenleme ile bir ifa engelinin varlığından söz edilmektedir. 

Engel halleri CISG’de düzenlenmemiştir. Buna göre yangın, sel, savaş gibi mücbir sebep halleri ve tarafların sorumlulukları dışında gerçekleşen haller bu kapsama alınabilir. Önemli olan engelin tarafların denetimi dışında gerçekleşmiş olmasıdır. Tarafların, istihdam ettikleri kişilerin veya yardımcılarının davranışlarından kaynaklanan engeller denetim dışı sayılamayacağından tarafların sorumluluğu devam etmektedir. Ayrıca CISG ticari satım sözleşmelerine uygulandığından bu sözleşmelerin tarafları tacirdir. Türk Ticaret Kanunu’na göre tacirler, basiretli bir iş adamı gibi davranacaktır. Bu nedenle özen yükümlülükleri vardır. 

Tarafların sorumluluktan kurtulabilmesi için; engelin denetim dışı olmasının yanı sıra öngörülememesi de gerekmektedir. Öngörülemezliğin sözleşmenin akdi esnasında var olması gerekmektedir. Sözleşmenin kurulması sırasında öngörülebilecek bir engelin var olması durumunda tarafların sözleşmeden kaynaklanan riskleri göze aldığı kabul edilmektedir. Taraflar kendi ülkelerinde olağan olarak meydana gelen ekonomik veya hukuki düzenleme değişikliklerini, öngörülemezlik iddiası ile ileri sürememektedir. Ancak karşı tarafın ülke mevzuatına ilişkin olan ve sözleşmenin akdi sırasında belirtilmeyen engeller öngörülemezlik kapsamında değerlendirilmektedir.

Tarafların sorumluluktan kurtulmalarının diğer bir şartı sözleşmenin kurulması sırasında ortaya çıkan engelin kendisi veya sonuçlarından kaçınmanın mümkün olmamasıdır. Taraflardan biri ortaya çıkacak bu engellerden dolayı önlem alması gerekmektedir.

Türk Borçlar Kanunu md. 112 uyarınca borcun ifa edilememesi durumunda borçlunun kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmesi halinde borçtan kurtulacağı düzenlenmiştir.  Türk hukukunda kusur sorumluluğu esas alınmaktadır.

CISG md.79/2 uyarınca tarafların sözleşmeden doğan borçlarını ifa etmek için üçüncü kişileri kullanmaları durumunda sorumluluktan kurtulmaları düzenlenmektedir. Ancak kendisinin ve görevlendirdiği üçüncü kişinin md. 79/1’e göre sorumluluktan kurtulabileceğinin ispatı halinde kişi sorumluluktan kurtulmaktadır.

CISG md. 79/2 kapsamındaki üçüncü kişiler, satıcının sözleşmeden doğan borçlarını yerine getirebilmesi için ön koşulları sağlayan, malların üretim aşamasına katılan imalatçılar veya ham madde tedarikçileri olamamaktadır. Bu kişilerin fiilleri tarafların sorumluluk alanına girdiği için CISG md. 79/1 kapsamında değerlendirilmektedir.

Üçüncü kişilerin tedarikçilerden farklı olarak, satıcının yönetim organizasyonu ve kontrolü dışında kalan, satıcıdan ekonomik ve işlevsel olarak bağımsız olan ve asıl sözleşme ile aralarında organik bir bağ olduğu kabul edilen kişiler olması durumunda CISG md.79/2 kapsamında değerlendirilmektedir. Bu kişilere örnek olarak; sözleşmenin bir kısmını veya tamamını yerine getiren alt yükleniciler, taşımacılar veya bankalar verilebilir.

Türk Borçlar Kanunu md.116’ta düzenlenen yardımcı kişilerin kusur sorumluluğu ve TBK md.66’da düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu CISG ile karşılaştırıldığında daha hafif bir sorumluluktur. CISG, tarafların sorumluluklarına ilişkin düzenlemelerde kusura yer vermemiş ve sorumlulukları ağırlaştırmıştır.

CISG md.79/3’te geçici ifa engelleri düzenlenmiştir. Maddeye göre, sorumluluktan kurtulma engelin var olduğu dönem için geçerlidir. Sorumluluktan kurtulmaya olanak sağlayan engelin ortadan kalktığı tarih, ifa tarihi olarak değerlendirilmektedir. Eğer sözleşmeden dönülmemiş tarafların sorumluluklarının bu tarihten itibaren devam ettiği kabul edilmektedir. 

CISG md. 79/4 uyarınca ifa engeli ile karşılaşan taraf, diğer tarafı engel ve bu engelin sonuçları hakkında engeli öğrendiği veya öğrenmiş olması gereken tarihten itibaren makul bir süre içerisinde bilgilendirmelidir. Makul süre tanımı Sözleşme’de yapılmamıştır. Buna göre makul süre durumun şartlarına göre belirlenmektedir. Bildirimin makul süre içinde ulaşmaması halinde, ifa engeli ile karşılaşan taraf, karşı tarafın zararlarını tazmin etmekle yükümlüdür. Bildirimde bulunmayan tarafın tazmin etmekle yükümlü olduğu zararlar, bildirimde bulunulmaması nedeniyle kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bildirimin ifa engeline maruz kalan tarafça yapılmış, ancak karşı tarafa ulaşmamış olması halinde de zararlardan sorumluluk devam etmektedir. Bu engel, ifanın yanı sıra bildirim koşullarını da etkiliyor ise bildirimde bulunmayan taraf zararlardan sorumlu olmaz.

CISG md. 79/5 ile sorumluluktan kurtulma halinde tarafların tazminat talep etme hakkı dışında, diğer haklarını talep etmesinin engellenmeyeceği düzenlenmiştir. Buna göre, CISG madde 79 uyarınca sorumluluktan kurtulan taraf, yalnızca tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulmuş olacaktır. Diğer haklar, sözleşmeden dönme, tamir, ikame malın teslimi, semenin indirilmesi, aynen ifa talebi olarak sayılabilir. Bu hüküm gerek satıcı gerekse alıcı bakımından aynı şekilde uygulanacaktır.

CISG md.80 tarafların kendi ihmal veya eyleminden kaynaklanan durumlar karşısında karşı tarafın sözleşmeden doğan borçlarını ifa etmemesine dayanamayacağı düzenlemektedir. Taraflardan birinin ifa edimini yerine getirememesi, karşı tarafın eylem veya eylemsizliğinden kaynaklanıyorsa kişi CISG uyarınca sahip olduğu hakları talep edemeyecektir.

Telefon Et
Mail At
content