Kat mülkiyeti, arsa payı veya ana gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel düzenlenmiş bir mülkiyettir.
Kat mülkiyeti resmi senet ve tapu siciline tescil ile ortaya çıkmaktadır. Gayrimenkulün bir veya birkaç bölümü üzerinde kat mülkiyeti kurulamaz.
Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken dürüstlük ilkelerine uymak, birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planları hükümlerine uymakla yükümlüdürler.
KMK md.20’de gayrimenkulün genel giderlerine katılma yükümlülüğü düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, kat maliklerinden her biri gayrimenkulün gider ve avanslarına katılmak zorundadır. Kat malikleri, kendisinin kullanmadığını ileri sürerek gider ve avanslara katılma payını ödemekten kaçınamaz. Gider veya avans payını ödemeyen kat malikine dava açılabilir ve icra takibi yapılabilir.
KMK md.20/2 kat maliklerinin gider veya avans payını ödememesi durumunda gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu düzenlenmiştir. Gecikme tazminatı ödeme yükümlülüğü borçlu kat malikinin borcunu öğrendiği tarihten itibaren başlamaktadır. Borçlu kat malikinin öğrendiği tarihin ispatı hakkında yükümlülük gayrimenkulün yönetim kurulunun üzerindedir. Yargıtay’ın bu konudaki kararı şu şekildedir:
“Öncelikle aidat borcunun doğduğu dönemlere ilişkin alınan kat malikleri kurulu kararlarına ait belgelerin bütün olarak bilirkişiye tevdi edilerek, bu kararların iptal edilip edilmediği, iptal edilmediyse kararların davalıya tebliğ edilip edilmediği tespit edildikten sonra, temerrüt tarihinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, davalının aidat borcunu öğrendiği günün açıkça belirlenmesi, temerrüt var ise bu tarihten itibaren gecikme faizine hükmedilebileceği, icra takibinden önce öğrenmediği saptandığında gecikme tazminatının ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlatılması gerekirken bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 20.HD 2019/5707 E. , 2019/7354 K.)