İcra takibi borçlunun borcunu ödememesi sebebiyle başvurulan ve icra yönü ile öne çıkan hukuki bir yoldur. İlamlı ve ilamsız takip olarak ikiye ayrılmakta olan icra takiplerinde amaç borçlunun borcunu ödeme yönündeki icra faaliyeti yapmasını devlet eliyle sağlamaktır.
İcra takipleri borçların Devlet gücü kullanılarak zorla ifa edilmesi için düzenlenen hukuki süreci ifade eder. Hukuk sistemimize göre cebri icra işlemlerinde bulunma yetkisi sadece Devlete ait bir yetkidir. Cebri icra organları bu işlemleri yapabilmek için zor kullanma yetkisine sahiptir.
İcra İflas Kanunu’nda icra takiplerinin ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir.
İcra takibinin başlatılabilmesi için alacaklı tarafın icra müdürlüğüne bildireceği takip talebine ihtiyaç vardır.
Kural olarak cebri icra borçlunun malvarlığına konulur. Ancak bazı istisnai hallerde borçlunun mallarını ve mallarının yerini tespit edebilmek için hapis yoluna başvurulabileceği kabul edilmiştir. İİK’da cebri icrayı etkili kılmak için icra iflas suçları kabul edilmiş ve ayrı bir bölümde düzenlenmiştir.
Yine borçluya ait malvarlığında yer alan her şeyin haczedilemeyeceğini belirtmek gerekir. Alacaklının alacağına kavuşması için borçlunun malvarlığına el konulması mutlak değildir. Bazı insani ve kamu düzeni düşünceleri ile borçlunun bazı mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği kabul edilmiştir.
İcra Hukukunun bölümlerini İlamlı İcra ve İlamsız İcra olarak temelde ikiye ayırmak mümkündür.
İLAMLI İCRA NEDİR?
İİK madde 24-41 arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler dışındaki hususlarda ilamsız icraya ilişkin hükümler uygulanacağı belirtilmiştir.
Alacaklının elinde borçluya karşı almış olduğu mahkeme ilamı bulunur.
Alacaklı bu ilam ile icra müdürlüğüne başvurduğunda ilamlı icra takip yolu seçtiğini de bildirir.
Burada dikkat edilmesi gereken para alacakları dışındaki alacaklar yönünden mahkemeden dava açılıp ilam alınması gerektiğidir. Kanun koyucu kiralanan taşınmazın ilamsız icra yoluyla tahliyesi yolu dışında bu kuralı benimsemiştir.
İLAM VE İLAM SAYILAN BELGELER NELERDİR?
Mahkeme kararının taraflara verilen mühürlü örneklerine ilam denir.
HMK MADDE 301/2 Taraflardan her birine verilen hüküm nüshası ilamdır.
Ceza mahkemelerinin tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrası, tam yargı davası sonucunda verilmiş olan idari yargı ilamları, Sayıştay ilamları, hakem kararları ve usulüne uygun tenfiz kararı verilmiş olan yabancı mahkeme ilamları ve yabancı hakem kararları ilam kavramına dahildir.
Tespit hükmü içeren ilamlar icraya konulamaz. Ancak tespit hükümlerinde yer alan yargılama giderlerine ilişkin bölüm ilamlı icraya konu edilebilir.
Kanun koyucu bazı belgelerin de ilam hükmünde sayılacağını kabul etmiştir.
Bunlar:
İİK MADDE 38: Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.
Özel Kanunlarda da ilam niteliğinde belgeler düzenlenmiştir. Örneğin, Tarım Kredi Kooperatiflerindeki işlemlerde kullanılan ve köy veya mahalle ihtiyar heyeti tarafından onaylanan sözleşmeler, taahhütnameler, alacak senetleri, kağıtları sayılabilir.
Avukatlık Kanunu Madde 35/A – (Ek : 2/5/2001 - 4667/23 md.) Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir.
İlamlı İcra Takibi
Taşınır Teslimi
İcra İflas Kanunu 24. madde vd. maddelerde düzenlenen ilamların icrası hükümleri ilk olarak taşınır teslimi ile başlamaktadır.
Taşınır teslimine dair bir ilamın icrasında; icra memuru icra emirini borçluya tebliğ eder ve teslim için 7 günlük süre verir. İcra emrinde alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve yerleşim yerleri hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yoluyla ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.
7 günlük süre içinde teslim gerçekleşmez ve hükmolunan taşınır ya da misli yedinde bulunur ise borçlunun elinden alınarak alacaklıya verilir. Şayet borçluda taşınır veya misli bulunuyor ise almada yazılı değeri alınacak, vermediği takdirde başkaca bir işleme gerek kalmadan haciz yoluyla alınacaktır.
Taşınır malın ilamda değeri bulunmadığı ya da ihtilaflı olduğu hallerde değeri İcra İflas Kanunu’nda belirtilen usullerle belirlenir.
Çocuk Teslimi
Çocuk teslimine dair ilamın icrasından icra memuru icra emirini borçluya tebliğ eder ve teslim için 7 günlük süre verir. Yine borçlunun icra emrinin gereklerini yerine getirmemesi halinde hüküm zorla icra edilecektir.
Bu ilâmların icrası, icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir.
Çocukla Şahsi Münasebet Tesisine Dair İlamın İcrası
Şahsi münasebet tesisine dair ilamın icrasında küçüğün alacaklı ile ilamla tesis edilmiş şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını; aksi halde ilam hükmünün zorla yerine getirileceğini borçluya 24’üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri ile tebliğ eder.
Bu ilâmların icrası, icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir.
Taşınmaz Tahliye ve Teslimi
Taşınmaz tahliye ve teslimine dair icra işlemlerinde, taşınmazın borçlunun ya da üçüncü şahsın elinde olması halinde farklı uygulamalar bulunmaktadır.
Taşınmazın borçlunun elinde olması halinde tahliye ve teslime dair icra emri borçluya tebliğ edilir ve 7 günlük süre verilir. Borçlunun tahliye ya da teslimi yerine getirmemesi halinde ilam zorla icra olunacaktır. Taşınmaz üçüncü şahsın elindeyse alacaklı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur. İyi niyet hükümleri saklıdır.
Bir işin yapılmasına dair olan ilamlar
Bir işin yapılmasına dair ilamların icrasında borçluya icra emri tebliğ edilir. İcra emrinde; belirtilen süre içinde ya da süre tayin edilmemişse belirlenen başlama ve bitirme zamanları içinde işin yapılması emri bulunur.
Borçlunun ödeme emrinde yazan işi yerine getirmemesi halinde işin yapılması için gerek bedel belirlenir ve borçludan tahsil olunarak iş yaptırılır.
İrtifak Hakkına Müteadir İlamlar
İrtifak Hakkına Müteadir İlamların icrasında icra memuru icra emirini borçluya tebliğ eder ve teslim için 7 günlük süre verir. Borçlunun muhalefeti halinde hüküm zorla icra olunacaktır.
Gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamların icrası
Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe icra edilemez.
Sicile kayıtlı Türk gemilerine ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin davalarda davacının lehine hüküm verilmesi halinde, mahkeme davacının istemine gerek kalmaksızın, hükmün tefhimi ile birlikte özetini gemi sicili müdürlüğüne bildirecek ve hüküm, gemi siciline şerh edilecektir.
Davada verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse ise mahkeme, yine hükmün özetini gemi sicili müdürlüğüne derhal bildirecektir.
Bunun yanında sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün yabancı bayraklı gemiler bakımından mahkeme bildirimleri, geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna yapacaktır.
Bildirimlerin ardından icra emri ile borçluya 7 gün içerisinde geminin teslimi istemi tebliğ edilir.
İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa temsilcilerinin adları ve soyadları ile yerleşim yerleri, hükmü veren mahkemenin ismi ile tahliye ve teslimine hükmolunan geminin kimliği, ilâmın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf ya da temyiz yahut iadei muhakeme yoluyla görülmekte olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı yazılır.
Borçlunun gemiye zilyet olduğu halde teslimi gerçekleştirmemesi halinde ilam hükmü zorla uygulanacak, borçlu zilyet değilse alacaklı İcra İflas Kanunu 31/a maddesindeki seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.
Alacaklı geminin ilamında yazılı değerin alınmasını isteyebilecek, ilamda yazılı değilse değer bilirkişi marifetiyle tespit ettirilecek ya da alacaklı zilyete karşı borçlunun sahip olduğu hakları kullanabilecektir. Zilyet dava tarihi sonrası ve hüküm tarihi öncesi bir tarihte gemi siciline tescil edilmiş bir sözleşmeye dayanıyorsa değerinin istenmesi yoluna gidilecektir.
Sicile kayıtlı Türk gemileri üzerinde ipotek veya intifa hakkının kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin ilâm, icra dairesine verilince, icra müdürü, üçüncü fıkrada yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderecek, borçlu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla icra olunacaktır. Gemiye ilişkin bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ve önceki fıkra hükümlerine girmeyen ilâmların icrası hakkında İcra İflas Kanunu 30. madde uygulanacaktır.
Para ve Teminat Verilmesi Hakkında İlamların İcrası
Para borcuna ya da teminat verilmesine dair olan ilamların icrasında icra emrinin tebliğ edilir. İcra emri ile borçluya 7 gün içinde ödemesi, teminat vermesi ya da icranın geri bırakılması kararını getirmesi aksi halde cebri icra yapılacağı ihtar edilir.
İcra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
İCRA İFLAS KANUNU’NDA TALİK NEDENLERİ
İcra İflas Kanunu 51. ve 56. maddeleri arasında düzenlenen Tatiller ve Talikler başlıklı hükümleri ile kanun koyucu belirli hallerde borçlunun durumunu daha da güçleştiren icra takip işlemlerinin yapılmasına müsade etmemektedir.
“Madde 52 – Karısı yahut kocası ve kan ve sıhriyet itibariyle usul veya füruundan birisi ölen bir borçlu aleyhindeki takip, ölüm günü ile beraber üç gün için talik olunur.“ Madde metninden anlaşıldığı üzere borçlunun yakınlarının ölmesi halinde takip talik edilecek ve üç günlük süre içerisinde icra işlemleri yapılamayacaktır.
“Madde 53 – Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır. İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder. Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yollarıyla kabildir. “ Yine 52. maddede olduğu gibi 3 gün takip geri bırakılacak akabinde mirasçıların 3 aylık mirası reddetme süresi beklenecektir. Mirasçı, mirası reddetmeyeceğine dair hareketlerde bulunuyorsa, mirasın kabul edildiği anlamına gelir. Ancak mirasçıların terekedeki malların korunması sebebiyle açılan davalar kabul anlamına gelmemektedir. Takibin devamı mirasçılara ve terekeye takip şeklinde mümkündür. Terekeye karşı takipte resmi tasfiyenin yapılmamış olması, mirasçıların terekeyi taksim etmemiş olması ve aile şirketi kurulmamış olması gerekmekte olup terekenin iflas yoluyla takibi de mümkündür. Takip mirası kabul eden mirasçıların şahsi malvarlığına karşı da devam ettirilebilir ancak mirasçılar aleyhine iflas yoluyla takip mümkün değildir.
“Madde 54 – (Değişik: 18/2/1965-538/25 md.) Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur. Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapılabilir. “ Temsilcisi bulunmayan hükümlü veya tutukluya karşı yapılan takipte, icra dairesi şahsa temsilci atanması için uygun bir süre verecek, süre içerisinde temsilci tayinini gerçekleştirmeyen, bildirim yapmayan şahıs hakkında takibin devamına karar verilecektir. Mal kaçırılmasını önlemek açısından bu süre içinde de takibin devamı mümkündür. Hükümlü hakkında bir yıldan uzun süreli hürriyeti bağlayıcı ceza alındıysa icra dairesi temsilci atanması için sulh hukuk mahkemesine bildirimde bulunacaktır. Mal kaçırma halinde takibin devamı burada da mümkündür.
“Madde 54/a – (Ek – 18/2/1965-538/26 md.) Askerlik hizmetinin devamı müddetince erler, onbaşılar ve kıta çavuşları (Uzman veya uzatmalı çavuş ve onbaşılar hariç) aleyhine takipte, icra memuru, bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu müddet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmeyenler hakkında takibe devam olunur. Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapılabilir." Borçlunun askerlik görevini yerine getiriyor olmasın halinde tebligat yapılabilecek, icra dairesi tarafından temsilci atanması için borçluya süre verilecektir. Takip de bu süre sonuna bırakılacak ancak mal kaçırılması ihtimali olan haller için haciz yapılabilecektir.
“Madde 55 – (Değişik: 18/2/1965-538/27 md.) Takip borçlunun mümessil tayin edemeyecek derecede ağır hastalığı halinde muayyen bir zaman için icra memurluğunca talik olunabilir. Ağır hastalığın resmi belge ile tahakkuku lazımdır. Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde hastalığın devamı sırasında da haciz yapılabilir. “ Borçlu ağır hastalık içinde ise ve borçlu kendisine temsilci tayin edemeyecek durumda ise borçluya süre verilerek borçlunun iyileşmesi beklenecektir. Maddede kastedilen hastalık yoğun bakım gerektirecek bir hastalık içinde olmaktır. Borçlu verilen süre içerisinde iyileşmez ise son bir kez daha süre verilecek ve akabinde yokluğunda takibe devam edilecektir. Bu halde de mal kaçırılması ihtimali olduğunda haciz işlemleri devam edebilecektir.
Yukarıda İcra İflas Kanunu’ndaki talik halleri anlatılmış ve açıklanmıştır. Bu haller dışında Türk Medeni Kanunu ile belirlenmiş özel talik halleri bulunmaktadır. Bu haller: iflasın ertelenmesi, konkordato mühleti, mirasçılara resmi defter tutulması için verilen bir aylık süredir.